DÜNYA VE EVREN İN OLUŞUMU
1 sayfadaki 1 sayfası
DÜNYA VE EVREN İN OLUŞUMU
Dünya'nın Oluşumu
EVRENİN OLUŞUMU
Evren, içinde en küçük parçacıktan en büyük galaksiye kadar değişik oluşumları barındıran dev bir boşluktur. Evrenin büyüklüğü bilinmemektedir. Gök bilimciler, evrenin boyutlarını ölçmek için sürekli çalışmaktadırlar. Gelişen uzay teknolojileri aracılığıyla yapılan araştırmalar, evrenin her yöne doğru genişlediğini göstermektedir. Bilim adamları, evrenin 15 milyar yıl önce çok güçlü ve büyük bir patlamayla ortaya çıktığına inanıyorlar. Bu büyük patlamayla başlayan evrenin hareketi, bugün de devam ediyor. Bu hareketin sonsuza kadar süreceği, duracağı ya da yön değiştireceği konusunda yapılan araştırmalar bize bu konuda yeterli ipuçlarını henüz vermiyor.
Bilim adamları güneşin yaşının ise 4,6 milyar yıl olduğunu tahmin etmektedirler. Başlangıçta dev bir gaz ve toz bulutu olan Güneş, yoğunlaşarak kendi çekim alanı olan bir gaz kütlesi biçimini almıştır.
Bu resim bilim adamları tarafından, uzayın derinliklerinden gelen radyo sinyalleri aracılığıyla oluşturuldu. Bu sinyallerin büyük patlamanın yankılarından ya da artçı şoklarından geldiği düşünülüyor. Gök bilimciler, evrenin, galaksimizin, Güneş sistemimizin ve dünyamızın bu tek ve büyük patlamanın sonunda oluştuğuna inanıyorlar.
DÜNYANIN OLUŞUMU
Başlangıçta yalnızca erimiş kayaç okyanusları üstünde küçük adacıklar halinde yüzen kara parçaları milyonlarca yıllık süreç içinde soğumaya ve kalınlaşmaya başlamıştır. Bu arada yanardağ oluşumları gerçekleşmiş ve püskürmeler sonucu atmosferde gazlar birikmeye başlamıştır. Aralarında su buharının da bulunduğu bu gazlar daha sonra yoğunlaşarak denizleri oluşturmuştur. Milyarlarca yıl süren tektonik hareketler sonucu kıtalar ortadan parçalanarak birbirlerinden binlerce km uzaklığa sürüklendiler.
Erimiş metal ve kayaç parçalarından oluşan dünya dönerken, daha ağır metaller merkezde toplanmış ve dünyanın çekirdeğini oluşturmuştur. Daha hafif yapıdaki kayaçlar üstte kalarak, ileride kıtaları oluşturacak kara parçalarını meydana getirmiştir. Yeryüzünün hareketi hâlâ sürmektedir. Kıtalar birbirlerini sıkıştırmakta ya da birbirinden ayrılmaya çalışmaktadır. Örneğin Türkiye'de yaşadığımız depremler, Afrika ve Asya kıtalarının birbirlerine göre hareket etmelerinden kaynaklanmaktadır.
EVRENİN OLUŞUMU
Evren, içinde en küçük parçacıktan en büyük galaksiye kadar değişik oluşumları barındıran dev bir boşluktur. Evrenin büyüklüğü bilinmemektedir. Gök bilimciler, evrenin boyutlarını ölçmek için sürekli çalışmaktadırlar. Gelişen uzay teknolojileri aracılığıyla yapılan araştırmalar, evrenin her yöne doğru genişlediğini göstermektedir. Bilim adamları, evrenin 15 milyar yıl önce çok güçlü ve büyük bir patlamayla ortaya çıktığına inanıyorlar. Bu büyük patlamayla başlayan evrenin hareketi, bugün de devam ediyor. Bu hareketin sonsuza kadar süreceği, duracağı ya da yön değiştireceği konusunda yapılan araştırmalar bize bu konuda yeterli ipuçlarını henüz vermiyor.
Bilim adamları güneşin yaşının ise 4,6 milyar yıl olduğunu tahmin etmektedirler. Başlangıçta dev bir gaz ve toz bulutu olan Güneş, yoğunlaşarak kendi çekim alanı olan bir gaz kütlesi biçimini almıştır.
Bu resim bilim adamları tarafından, uzayın derinliklerinden gelen radyo sinyalleri aracılığıyla oluşturuldu. Bu sinyallerin büyük patlamanın yankılarından ya da artçı şoklarından geldiği düşünülüyor. Gök bilimciler, evrenin, galaksimizin, Güneş sistemimizin ve dünyamızın bu tek ve büyük patlamanın sonunda oluştuğuna inanıyorlar.
DÜNYANIN OLUŞUMU
Başlangıçta yalnızca erimiş kayaç okyanusları üstünde küçük adacıklar halinde yüzen kara parçaları milyonlarca yıllık süreç içinde soğumaya ve kalınlaşmaya başlamıştır. Bu arada yanardağ oluşumları gerçekleşmiş ve püskürmeler sonucu atmosferde gazlar birikmeye başlamıştır. Aralarında su buharının da bulunduğu bu gazlar daha sonra yoğunlaşarak denizleri oluşturmuştur. Milyarlarca yıl süren tektonik hareketler sonucu kıtalar ortadan parçalanarak birbirlerinden binlerce km uzaklığa sürüklendiler.
Erimiş metal ve kayaç parçalarından oluşan dünya dönerken, daha ağır metaller merkezde toplanmış ve dünyanın çekirdeğini oluşturmuştur. Daha hafif yapıdaki kayaçlar üstte kalarak, ileride kıtaları oluşturacak kara parçalarını meydana getirmiştir. Yeryüzünün hareketi hâlâ sürmektedir. Kıtalar birbirlerini sıkıştırmakta ya da birbirinden ayrılmaya çalışmaktadır. Örneğin Türkiye'de yaşadığımız depremler, Afrika ve Asya kıtalarının birbirlerine göre hareket etmelerinden kaynaklanmaktadır.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz